22 Ocak 2012 Pazar
03.01.2012
Sabah alıyoruz arabadaki yerlerimizi ve yola çıkıyoruz tekrar.
Buzlu dağ geçitlerini aşıyoruz. Görülmeye değer manzaralar bunlar.
Ve güneşin içimizi ısıttığı düşük irtifalara ulaşıyoruz.
Yine irili ufaklı bir sürü yerleşimden geçiyoruz. Cincinnati kenti bunlardan biri.
Ama yol gerçekten uzun. Rüveyda değerlendirmeye çalışıyor bu geniş zaman aralığını.
Yolda bir de arkadaşımızı ziyaret ediyoruz. Yemek molasında onunla beraberiz.
Ve karlı düzlüklerde yol alarak eve yöneliyoruz.
Akşam saatlerinde şehrimize geliyoruz. Ilık tatil havasından sonra soğuk ve karlı da olsa Şikago'yu özlemişiz. Heybemizi anılarla doldurmuş şekilde yuvamızdayız tekrar.
02.01.2012
Eğlenci ve güzel tatilimiz sona eriyor ve bu sefer dönüş için yollara düşüyoruz. Direksiyona ben geçiyorum bu sefer.
Hanımlar da arkada keyif yapıyorlar bu arada. Uzun yolda sıkılmamak için çareler bulmaya çalışıyorlar.
Küçük ve şirin kasabalardan geçiyoruz.
Dağların arasındaki küçük yerleşim yerleri çok ilginç. Yol kenarındaki bina dizisinin arkası açık arazi. O kadar az bina var.
Doğal güzellikler ise görülmeye değer. Yine sisli dağlardan, bulutların içinden geçiyoruz. Vadilere, tepelere, akarsulara bakıyoruz.
Günün sonuna geliyoruz böylece. Güneş ufkun altına iniyor ama biz durmuyoruz. Pilimiz bitmeden önce ne kadar gidebilirsek kar.
Ama dağların tepesinde kar karşılıyor bizi. Trafikle epeyce mücadele ediyoruz. 500 küsür millik yolculuktan sonra pek çekilmiyor aslında.
O yüzden birşeyler atıştırdıktan sonra otel odalarımıza atıyoruz kendimizi. Eğlenceli ama yorucu dönüş yolculuğunun ilk günü geride kalıyor.
01.01.2012
Yılın ilk günü, tesislerdeki son günümüz. Bir yandan yorgunluk atmaya çalışıyoruz, bir yandan da tesisin nimetlerinden olabildiğince faydalanmayı hedefliyoruz. Açıkhavadaki ısıtılmış masaj havuzu bunlardan biri.
Rüveyda spor salonunu deniyor. Kontrollü şekilde enerji sarf etmek de dinlenme yollarından biri.
Ayrıca rahatsızlığı sebebiyle kaslarını güçlendirmesi gerekiyor. Dizlerinin buna ihtiyacı var.
Evde ayakları uzatıp çocukluğumuzun Yıldız Savaşları filmini izlemek ise ayrı bir keyif.
Okyanusa yavaş yavaş hoşçakal deme zamanı. Ayrılık vakti yaklaşıyor.
Ama son saatlerimizde adanın diğer ucundaki yat limanına gidiyoruz. Günbatımı buradan daha güzel görünüyor. Okyanusta batıyor güneş.
Rehberlerimiz çok iyi. "Bunları da görmelisiniz, burayı da görmelisiniz" diyerek en güzel köşelerine götürüyorlar adanın.
Tatilin son akşamını hep beraber güzel bir yemekle sonlandırıyoruz.
Etiketler:
Hilton Head Island
31.12.2011
Görece kısa ama fevkalade yorucu Orlando maceramızı sonlandırıyoruz.
Gidiş dönüş 8 saat araba yolculuğu anlamına gelen günübirlik Miami ziyareti ve sabahın erken saatlerinden geceyarılarına kadar süren eğlence parkı gezileri ile çok güzel vakit geçiriyoruz ama tüm enerjimizi de tüketiyoruz.
Yılın son günü yollardayız yine. Yeni yıla dostlarımızla girmek istiyoruz.
Öğleden sonra Hilton Head Island'a varıyoruz.
Eşyalarımızı bırakıp okyanus kıyısına koşuyoruz hemen. Geniş kumsal, sakin dalgalar yavaş yavaş alıyor yorgunluğumuzu.
Kumsal çok kalabalık. Kumdan kaleler yapanlar, oyunlar oynayanlar, köpeğini gezdirenler...
Rüveyda da büyük bir atılım yapıyor bu arada. Bu güzel köpeği sevmeden edemiyor.
Günbatımının tadını çıkarıyoruz. Yılın son gününün güneşini batırıyoruz.
Dostlarla yenen akşam yemeğinin tadı başka. Evde hazırlanmış bir öğün, gezi koşturmacasında verdiğimiz kiloların bir kısmını sağlıyor bize.
Sohbetin keyfi ise hiçbir şeyde yok. Yorgunluğumuzu böyle atıyoruz.
Gidiş dönüş 8 saat araba yolculuğu anlamına gelen günübirlik Miami ziyareti ve sabahın erken saatlerinden geceyarılarına kadar süren eğlence parkı gezileri ile çok güzel vakit geçiriyoruz ama tüm enerjimizi de tüketiyoruz.
Yılın son günü yollardayız yine. Yeni yıla dostlarımızla girmek istiyoruz.
Öğleden sonra Hilton Head Island'a varıyoruz.
Eşyalarımızı bırakıp okyanus kıyısına koşuyoruz hemen. Geniş kumsal, sakin dalgalar yavaş yavaş alıyor yorgunluğumuzu.
Kumsal çok kalabalık. Kumdan kaleler yapanlar, oyunlar oynayanlar, köpeğini gezdirenler...
Rüveyda da büyük bir atılım yapıyor bu arada. Bu güzel köpeği sevmeden edemiyor.
Günbatımının tadını çıkarıyoruz. Yılın son gününün güneşini batırıyoruz.
Dostlarla yenen akşam yemeğinin tadı başka. Evde hazırlanmış bir öğün, gezi koşturmacasında verdiğimiz kiloların bir kısmını sağlıyor bize.
Sohbetin keyfi ise hiçbir şeyde yok. Yorgunluğumuzu böyle atıyoruz.
Etiketler:
Hilton Head Island
30.12.2011
Bugün Disney World'ün en önemli parklarından biri olan Hollywood Studios'dayız. Bildiğiniz (ya da bilmediğiniz) filmler ile beyaz cam programları ile ilgili etkinlikler var bu parkta.
Arada bir yerde Walt Disney'in Disney World'ü nasıl tasarladığının, fikrin ilk çıkış noktasının hikayesini de buluyoruz.
Yine heyecanlı, adrenalin seviyesini en yukarılara taşıyan etkinlikler var.
Etkinlikler etrafında değişik senaryolar oluşturulmuş. Mesela Alacakaranlık Kuşağı otelini ziyaret ediyorsunuz.
Sonra lanetli otelin lanetli asansöründe bir yukarı bir aşağı gerçek anlamıyla uçup duruyorsunuz.
Çok yorulduğumuzda dev amfitiyatroda oturuyoruz ve Mickey Mouse'un başrolünü oynadığı Hayal Gücü oyununu izliyoruz.
Sonra üç boyutlu çocuk eğlencelerine çeviriyoruz rotayı. Çocuklar gibi eğleniyoruz tabii. Yine çocuk oluyoruz.
Çocuklar için hazırlanmış masallar ise ayrı bir güzellikte. Biz de kendimizi kaptırıyoruz küçük deniz kızına.
Etiketler:
Hollywood Studios,
Walt Disney World
29.12.2011
Diney World'ün en büyük parkındayız bugün: Magic Kingdom.
Walt Disney'in ilk olarak tasarladığı park burası. Diğerleri arkadan gelmiş. Kendisi, yetişkinlerin de çocukları ile beraber, onlar kadar eğlenebileceği bir yer yapmak istemiş. Bu parkların çıkış noktası bu.
Parkın odağında Disney'in ilk gözağrıları Mickey ve Minnie Mouse var.
Etkinliklere katılmayıp dolaşırken bile çok güzel vakit geçirilecek bir park bu.
Ama biz çevrenin etkisiyle çocukluğumuza dönüp oyunlara katılıyoruz.
Bu arada heyecan getiren oyunları pas geçmiyoruz tabii.
Magic Kingdom klasiği ışıklı geçit gecemize renk katıyor.
Noktalayan ise nefesleri kesen havai fişek gösterisi.
Bütün gün parkı dolduran o büyük kalabalık geceyarısı gerçekleşen havai fişek gösterisinden sonra parkı terk ediyor. Biz ise kalabalıktan yanına yaklaşamadığımız birkaç etkinlikte eğlenme fırsatı buluyoruz.
Gece yarımda atlıkarıncada en az çocukluğumuzdaki kadar mutluyuz. Belki daha fazla çünkü atlar yükselip alçalırken birbirimizin elini tutuyoruz.
Etiketler:
Magic Kingdom,
Walt Disney World
28.12.2011
Orlando gezimizin ikinci odak noktasındayız: Disney World.
Universal Studios gibi dev bir kasabanın içinde hem çocuklar hem de yetişkinler için türlü çeşit etkinlik.
Disney World'ün bugün gezdiğimiz kısmı teknoloji ve çeşitli ülkelerinin tanıtımının gerçekleştiği EPCOT.
Teknoloji odaklı etkinliklerde kendinizi gelecekte bulmanız içten bile değil.
Farklı ülkeleri canlandırmak için yapılmış şehir dekorları ise çok keyifli. Ölçekleri ile oynanmış gerçek şehirlerdesiniz. Yasak Şehir'de gezip, Japon balıkları ile Bonsai'lere bakıp Eyfel Kulesi'nin altında kahve içebiliyorsunuz. Ama Amerikan kahvesi.
Çocuklar için yaratılmış etkinlikler ise ayrı bir güzel. Birkaçına katılınca bizim bile çocuk olasımız geliyor.
Ama zamanımızın genelini adrenalin ve heyecan yüklü yetişkin etkinliklerinde harcıyoruz.
Her yaş grubu düşünülmüş bu parkta. Heyecana gelemeyen yetişkinler için sakin, ilginç, romantik türlü çeşit etkinlik mevcut. Dinlenmek için bunlarla vakit geçiriyoruz.
Akşam, daha doğrusu gece kapanışı ise barış mesajlarının verildiği havai fişek gösterisi ile gerçekleştiriyoruz.
Etiketler:
Epcot,
Walt Disney World
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)