26 Mayıs 2012 Cumartesi

18.02.2012

Rüveyda Hoca'nın Perşembe günü çalışmasını son kontrol için danışmanı Prof. Dr. David Arditi'ye vermesinden sonra Cuma dinlenmeyle geçiyor.
Cumartesi ihmal ettiğimiz eve yönelip temizlik ve yemek işlerine girişiyoruz. O esnada ilginç bir şey oluyor.
Dekoratif olmanın ötesine gitmeyen şöminenin üstünde duran ve mekana ferahlık katan ayna, hiçbir sebep yokken yere inmeye karar veriyor. Bu sırada önündeki süsleri de yanında sürüklüyor. Beş dolar etmez ayna, hayret edilecek şekilde bu düşüşten sağlam çıkarken yanında sürüklediği biblo, bazı kısımlarını feda ediyor. Bir de yerde bu düşüşü bekler gibi duran sehpanın camdan üst tablası tuzla buz oluyor. 
Rüveyda "Ne nazar varmış üstümüzde..." diye tepki veriyor. Bense nazarla birşeylerin hareket edeceğine inanmamama rağmen "Hay Allah, nasıl oldu bu?" diyerek şaşkın, bakakalıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder