O yüzden enerjimizi biraz idareli kullanmayı tercih ederek yarım günlük programlar yapmaya başlıyoruz.
Bugün öğlene kadar evde dinlenip memleketle görüşmelerimizi yaptıktan sonra öğleden sonra azman iskele Navy Pier'deki Chicago Children's Museum'a gidiyoruz.
İsim olarak İstanbul'daki Oyuncak Müzesi'ne benzese de, onun gibi yetişkinlerin eski oyuncaklarına değil doğrudan çocukların eğlence ve eğitimine odaklanmış.
Kapıda dev bir dinazor maketi karşılıyor bizi.
Biz bile şaşırıyoruz nasıl bir yere geldik diye.
İçeride kazı yaptırıp çocuklara kendi fosillerini kendilerinin bulmasını sağlıyorlar.
Ayrıca şehrin önemli yapıları da maketle öğretiliyor çocuklara.
Şehir yaşamını canlandıran çok çeşitli oyunlar var. Lastik değiştirme, cam silme, benzin koyma gibi işlerin yapıldığı bir araba mesela.
Ya da binerken bilet attığınız, çocuk kenti otobüsü.
Sonra marketten alışveriş arabasını doldurup mutfakta yemek hazırlama.
Direklerine tırmanıp karayı görmeye çalıştıkları korsan gemisi bile var.
Çocukların müzik aletleri çalarak gerçek konser vermeleri bizi hem şaşırtıyor hem de keyiflendiriyor.
Ağaç evlerde yaşama, balık avlama, kayalara tırmanma gibi şeylerin yapılabildiği kamp ortamı...
Tekneye dolan suyun boşaltıldığı ya da balıkların bir yerden bir yere aktarıldığı ıslak balıkçı teknesi...
Ve en çok hoşumuza giden bölüm gökdelen inşaatı.
Burada uygun parçaları biraraya getirerek kendi kulelerini inşa ediyorlar.
Ama bize en çok hitap eden bölüm minyatür koleksiyonları.
Koleksiyonlar, bağışlarla biraraya getirilmiş ve bağışçılar arasında bir de Türk var.
İçin için göğsümüz kabarıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder