13 Kasım 2011 Pazar
19.10.2011
Hem ziyaret hem ziyaret gezimizin ziyaret kısmı için dostumuz Fatih Dağ'ın şirketine uğruyoruz. Yılların çabası sonucu, özellikle inşaat sektörünü vuran ekonomik krize rağmen ayakta kalabilmiş ve harıl harıl çalışan şirket, göğsümüzü kabartıyor.
Şans faktörünü unutmamak lazım. Herkes için aynı işlemiyor tabii ki. "Occupy Wall Street" hareketinin sahipleri işgalcileri teğet geçerek gezimizi sürdürüyoruz.
Dünya Ticaret Merkezi'nin yıkılan ikiz kulelerinin yerine yapılan anıtı ziyaret ediyoruz sonra. Yukarı değil aşağı doğru hareket, çok farklı bir etki bırakıyor insan ruhunda.
Kendisi bir sanat eseri olan ünlü mimari eser Guggeheneim Sanat Müzesi kendisi gibi içindeki sanat eserleri ile de mest ediyor bizi. Van Gogh'lar, Cézanne'lar hayran bırakıyor bizi kendine.
Sonra yağmura aldırmadan büyük kent bahçesi Central Park'ı gezmeye başlıyoruz. Bu kadar büyük bir park dinlence, eğlence, spor gibi türlü fonksiyonlarla zenginleştirilmiş.
Gün bitiyor biz Central Park'da iken ama bizim günümüz sonlanmıyor.
Gün içinde şans eseri bulduğumuz yarı fiyatlı biletlerle bir hayalimiz daha gerçekleştiriyoruz. Broadway'de bir oyun izlemek.
Hem de ne gerçekleştirme hayalimizi: Broadway'de en uzun süre oynayan müzikali izliyoruz, Operadaki Hayalet (Phantom of the Opera).
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Dolu dolu bir gün yaşadık birlikte. Aynı gün hem çok sevdiğimiz dostumuz Fatih Dağ'in atölyesini ziyaret ettik, gururlandik, hem de New York'u gezdik. Harika Broadway Müzikali, "Operadaki Hayalet" ile günü sonlandırmak ise en güzeliydi. Bütün bu güzellikleri birlikte yaşadığımız için çok teşekkür ederim hayatım. Sevgilerimle.
YanıtlaSil